Günlerden bir gün okul açılmış... Üç sınıf, dört öğretmenle
başlamışlar o büyülü yolculuğa. Çamurlu ayaklarıyla, ürkek kalpleriyle,
kalemi kavrayan minik elleriyle aralayıvermişler ilk dostluk,
sevgi ve aşklara açılan kapıları. İçinde büyüdükleri sevgi çemberine
gün geçtikçe yeni kalpler eklenmiş ve kenetlenmişler birbirlerine,
bir daha hiç ayrılmamak üzere!
Gün
gelmiş liseli olmuşlar ve içlerindeki çocuğun haylazlığıyla,
birlikte toplanmışlar 11 TM'ye. Eğlenceyi doruğunda yaşamışlar,
dostlukları ve sevgileri de. Karanlık koridorları doldurarak
ışık saçmışlar etrafa ve sessizliğin içinden küçük bir kahkaha
olarak anılmışlar. Onların yüreklerini birbirine bağlayan zincir,
kollarını da birbirine bağlamış ve asla vazgeçmemişler halay
çekmekten yıllarca!
Belki
yıllar sonra çocuklarımızı kucağımıza alıp, derin bir iç çekişle
ve en masum gözyaşımızla açacağız o büyülü yılların yansıdığı
bu renkli yıllığı.
Ve
sen, bu yıllığın sahibi! Bu sayfaları her açışında hissettiğin
o sıcaklığı yeniden bulmak istiyorsan, hiç durma ve hayata birlikte
gülümsediğin dostlarından birine ulaş! Zaman her şeyi unutturur
diyenlere inanma; karşı koy zamana! Gel, her yıl okulların açıldığı
ilk gün sabah saat 9'da ayrıldığımız mekanda yeniden "merhaba"
diyelim dostluğumuza!
11TM
Koşuyorsun
zamanın peşinden, farkında mısın?
Bir adım... Bir adım... Bir adım daha...
Durdun mu?
Durmak mümkün mü?
Koşmak değil mi zaten yaşamak?
Aradığın bir şeyler olmuş muydu?
Buldun mu?
Aramak değil miydi zaten yaşamak?
Kahkahaların çınlıyor koridorlarında...
Gözlerin buğusu pencerelerinde...
Ya
da sakladığın yüreğinin derininde...
Anımsıyor musun?
Hiç sönmeyecek ateşlerin ısıtıyor mu yüreğini hala?
Nedir sende saklı kalan?
Gülümsüyor musun?
Mahir
ÖZKAN
11 TM Sınıf Öğretmeni
|
OKULA
NİYE GELİYORLAR?
TÜLUĞ:
Sınıfı ders boş diye kandırmaya
GENCO: Milleti gaza getirmeye
CEM: Artçı şok yapmaya
ECE C: Sıraların üstünde göbek atmaya
BARIŞ: Havaya atılıp tutulmaya
CENK: Geç kağıdı almaya
BEGÜM: Zil çalınca kapıyı açmaya
MELİSA: Her tenefüs Toblerone yemeye
BÜŞRA: Banu Alkan'ın reklamlarını sınıfa uygulamaya
CUMHUR: "Karambol" den birşeyler yapmaya
İREM: Hamsi gibi boş boş bakmaya
ECE Ç: Kendininkinden başka bütün sıralara oturmaya
ALİCAN: Boy göstermeye
AHSEN: Bütün gün sırasında oturmaya
OĞUZ: Tarihi sindirip çapkınlık yapmaya
GÖZDE U: Voleybol oynamaya
SEDEF: Taner'i kollayıp dizginlemeye
CAN: Muhalefet olmaya...
2010'DA
NEREDE? NASIL?
KAYRA:
Kendini ejderha sanıyor. Bakırköy'de...
DUYGU: Her gördüğü su birikintisinde "Manda Gölü
Balesi" yapıyor.
OYTUN: Yeni aldığı evine sokak köpeklerini doldurmuş,
kendisi köpek kulübesinde yaşıyor.
HALDUN: İftira nedeniyle müebbet hapis istemiyle yargılanıyor.
ESİN: Hangi boşanma davasında olduğu bilinmiyor.
UMUTCAN: Sobanın başında omlet olmayı bekliyor.
SEDA: "Kızarmış Yeşil Domatesler" filminin
başrol oyuncusu.
DİLEK: Tüm zamanını atlarla geçiriyor. Onlardan da bir
farkı kalmamış!
EVREN: Elinde gitarıyla Beyoğlu sokaklarında gezen tek
avukat olarak tanınıyor.
IŞIL: Boynuzları uzadı, geyiklik mertebesine ulaştı.
ERDEM Y: Çakmak oldu, gaz kaçırıyor. :) (anlayan anladı)
LERZAN: Tokalara parası yetmeyince, toka fabrikası olan
bir zenginle evlendi.
GÖZDE F: Sesinin tonuna ses telleri bile dayanamayarak,
iflas etti.
TANER: Moğolistan Cumhurbaşkanı aday adayı.
AHMET: İnsanları aştı, tazılarla yarışıyor.
EMRE: Kızlar üzerine mastırını tamamladı. Bu sırada tüm
jöle stoklarını da tüketti.
HEP
NE DERLER?
ERDEM
P : Ya dün noldu biliyor musunuz? Alaaddin'de çok pis kavga
çıktı...
MELİS : Oytun ben de ısırayım mı? Melisa bana da versene!
Duygu sudan içiyim mi?
ESEN : Dümen bunlar dümen. Bırak bu işleri...
GÖKSUN : Hocam bi'şey sorabilir miyim?
ÖZEM : Amcaoğlu Trabzon şampiyon bu sene...
SELEN : Kayra pencereyi kapatır mısın?
Müdür Bey : 24 Kasım'ın güzide öğrencileri...
Mahir Hoca : Kesin sesinizi be soytarılar!
Aysun Hoca : Bunu da yazın yıllığa bunu da yazın!
Sezai Bey : Evet çocuklar şöyle bir arkanıza yaslanın,
uyuyanlar uyansın.
Bugünkü dersimizde nüfus konusunun bir tekrarını yapalım!
Mehtap Hoca : Gençler biliyor musunuz, siz insanı kendi
terbiyesinde boğuyorsunuz!
Nail Hoca : Çantada bir soru var, çıkarırsam iki ders
boyunca çözemezsiniz.
Ömer Hoca : Şişşşşttttt, sussssttt arkadaşım. YETER BEAAA!
İTİRAF
EDİYORUM... (Ne kadar doğru, ne kadar yanLış...)
-
Hayatımda hiç kopya çekmedim. VaLLahi çekmedim. Niye kimse inanmıyo?
(Gözde Uludağ)
- GüLay Hoca'ya yalan söyledim. AnnemLe babam ayrı değiL...
(Büşra)
- Ben Ömer Hoca'yı seviyorum... (MeLis)
- Derya Hoca'yı seviyorum. Hatta resmini biLe çaLdım... (Eren)
- Son günLerde bana bir ağırLık çöktü. GözLerim kararıyor, başım
dönüyor, midem buLanıyor, canım turşu istiyor! VaLLahi yerimden
kıpırdayacak haLim yok. MaLum çocuğu düşürmemem Lazım. Onu içimde
büyütüp doğurmak, ANNE oLmak istiyorum...! (Cem)
- Cem'i ben hamile bıraktım... (Cumhur)
- Benim babam bir geyik..! (IşıL)
- OkuLdan hiçbir kızLa çıkmadım... (Emre)
- Bütün yazıLıLarda kopya çektim; ama kimse farkına varmadı...!
(Dilek)
- AsLında biz kuzen değiLiz. Sadece soyadı benzerLiği...! (Esen
& TuLuğ)
- Ben bir Lawful Good HaLf Mercury Dragon Dwarven Fighter'ım...!
(Kayra)
- İçimde bir at çiftLiği var! (Esin)
- Ben asLında yüzme biLe biLmiyorum... (Göksun)
- Hayatım boyunca okuLdan hiç ama hiç kaçmadım... (Ece C.)
- Evimde bir zaman makinası var... (Oğuz)
- Hiçbir zaman dedikodu yapmadım... Laf taşımadım... (Erdem
P.)
- Ankara Gezisi'nde üç tane "AK SAKALLI DEDE" vardı.
AsLında bu dedeLerden biri bendim. Diğer ikisi de Batur ve Binnaz!
(IşıL ve SeLen'e sevgiLerLe... eheueh :)) (Oytun)
- Bu oLaya başından beri şahidim... :) (Duygu)
- Evet evet ben de biLiyordum ve ben haLa bisiklete binmeyi
biLmiyorum...! (Gözde F)
- Batur ve Oytun minibüste konuştukLarınızı duymadım ve bu oLay
hakkında hiçbir fikrim yok - mu acaba :)) (IşıL)
BİZ
OKURKENE...
Ekmek:
150,000 TL
Minibüs (Öğrenci): 150,000 TL
Simit: 200,000 TL
2B Tombo uç: 225,000 TL
Sinema BiLeti (Öğrenci): 2,000,000 TL
Mc. RoyaL Menü: 3,300,000 TL
Kutu KoLa: 350,000 TL
Sakız: 25,000 TL
100'Lük Muhabbet Kart: 4,000,000 TL