08 - CENK TİRYAKİOĞLU 
(535) 518 37 51  

Cemil'e;
Şu okula bir gün erken gel be, bir gün adam ol. Valla ben seni çok iyi tanırım anlatılacak hiçbir özelliğin yoktur. Fifa'da seni hep yenerim, tavlada da zaten sen çok yavaş oynuyorsun. Satranç mı bu, ne? Hem bendeki talih mi 8 yıl oldu aynı dershanedeydik. Talihe bak aynı okulu kazandık, şunu söyleyeyim eğer bir kaza olur da üniversiteyi kazanırsam, sen de başka bir kaza işleyip aynı şehre gelme, beni azıcık seviyorsan. Canıma kıyarım valla. Bir kere seni dövmüştüm, sen küsmüştün, çocuksun sen ya. Gerçi suratında kalabalık bir tüy topluluğu var, sanırım on, on beş tane pardon geçen gün on altı oldu. Sen sevine sevine gelmiş, anlatmıştın. Bir de şey vardı hoca senin kafanda cetvel kırmış. Çok komikti. Hem de suçsuzdun. Neyse sana şunu söyleyeyim senden hiçbir şey olmaz oğlum. Her elini attığın şeyi batırıyorsun. Futbol oynadın rezil ettin, derslerden hiç bahsetmeyeyim, sosyal hayat zaten sıfır. Kısaca otsun oğlum sen ot. Öl lan sen. Hem ben de senden kurtulmuş olurum. Valla bak bunu düşün. Pardon ya, bu balıkların düşünmesinden bile zor. Sen de kuş kadar beyin yok. Boşluk var senin kafanda. Veda ederken sana iyi dileklerim olmayacak. Kendine nasıl bakarsan bak. Ama benden uzak dur dostum, tamam mı? Karşıma çıkma bir daha!!
AHMET


Sağ ayağıyla süründüren, sol ayagıyla öldüren Cenk; 9 C'de başlayan ve 3 yıl boyunca devam eden arkadaşlığımızda seninle kötü günümüz olmadı zaten de olamaz. Çünkü senin gibi birinin yanında insanın üzülmesinin imkanı yok!! Gülümsemeni hiç kaybetme! Hayatta bol şanslar.
ÖMER


Cenk'e...
Benim talihsiz dostum! O tatlı dostluğundan faydalanabildiğim için gerçekten çok mutluyum. Bence sen küçük tebeşir savaşlarından, burnumu sıkmaktan daha eğlenceli ve neşeli şeyleri hak ediyorsun. Ayrıca bir gün şeytanın bacağını kırıp çok mutlu olacağına inanıyorum. Umarım içtenliğini, sıcaklığını, o samimi gülüşünü ve dostluğunu insanlardan hiç esirgemezsin. Bil ki, seni hiç unutmayacağım. Sen de beni unutma oldu mu? Umarım hafızalarımızı kullanmak zorunda kalmayız ve dostluğumuz daima sürer. Her zaman beraber olmak dileğiyle.
Miss Çene (MELİSA)


Awe;
Anılarımızdan hangi birini yazayım bilmiyorum. Yedi sene boyunca kardeş gibiydik. Oğlum hiç ayrılmayacağız demiştin ya umarım öyle olur. Hazırlıkta yan yana oturana kadar birbirimize kıl olsak da o günden sonra böyle bir dostluğun başlayabileceği kimin aklına gelirdi? Okulda, dershanede, hafta içinde, hafta sonunda ve hatta yaz tatillerinde bile yaptığımız çoğu şeyde beraberdik. Lise bire kadar içindeki çılgınlıkları pek dışarı yansıtmasan da birden değişmen beni gerçekten çok şaşırtmıştı. Ama bu değişimler bizi birbirimizden uzaklaştıracağına daha bir yakınlaştırmıştı. Sen dostlarımdan kendime en çok benzettiğimsin. Agresifliğin, "Carpe Diem" felsefen, başkalarını takmaman ama gerektiğinde sevdiklerin için ölüme bile gidecek kadar kara gözlü olman, açık sözlülüğün kendimi aynaya bakıyor gibi hissetmeme ve giderek aramızdaki mesafelerin azalmasına yol açtı. Geçirdiğimiz bu yılların bir gün boşa gitmediğini görerek, seni tanıdığımdan gurur duymak ve hiç ayrılmamak dileğiyle.
Dostun ÇAĞRI


Cenk;
Ne mutlu ki bize, yedi senedir aramızdaki bağları hep sıcak tutabildik. Bizi bu kadar yakın kılan şey acaba neydi diye düşündüğümde o kadar çok ortak yanımız ortaya çıkıyor ki...Örneğin, benim içinde senin içinde sessiz diyorlar. İçimizdekileri bir sen, bir ben biliyoruz. Sonra ikimiz de aynı takımın fanatiğiyiz. Belki de aramızdaki dayanışmanın en büyük sebebi bu! BEŞİKTAŞ! Yendik sevindik, yenildik diğerlerine sanki biz oynamışız gibi hesap verdik. Daha birçok ortak yönümüz var, ama neyse...Aslında senin içinde iki Cenk var. Biri herkesin bildiği Cenk, biri ise yeşil sahaların aranılan, klas ve hırçın çocuğu. İnan ki seni sahada tanımak çok zor. Sanki Dünya Kupası Finali maçındaymışsın gibi oynuyorsun. Ne gereği var bu kadar hırsın be kardeşim! Sana gelecek hayatında başarılar diliyorum. Hayatta hiçbir şeyin seni üzmesine izin verme. Umarım bu dostluğumuz hep böyle sürer. Vefalı arkadaşım Cenk'e sevgilerle...
SERDAR


Lisede de, ortaokulun sinir bozucu büyüme zamanlarında da sen değerinle gözümde hep ayrıcalıklıydın. İçten olduğun, samimiyetin o kadar çok "ben buradayım" diyor ki! Seni çok kişi gibi ben de seviyorum. Bu sevgileri hak ediyorsun. Büyüdüğümüzü fark ettiğimizde, -ettiğini düşünüyorum- uyum sağladığımızı da gördük, bu okul cehenneminden sonra yine beraberiz nasıl olsa. Seninle konuşurken sakinleştiğimi ve beni çok rahatlattığını hiç söylemiş miydim? Sağol...
EVO


Dünyanın bütün zenginliklerine değişmeyeceğim dostum, Cenk; Seninle aynı sınıfı paylaştığım için kendimi çok şanslı görüyorum. Sen fark etmesen de senden birçok şey öğrendim. Liseyi beraber bitirdik, umarım üniversiteyi de beraber bitiririz. Dostluğunu kaybetmemek dileğiyle, hep böyle kal, mutlu ol.
Can GEÇKİN


Cenk! Garip, şaşkın, komik, bunalım, umursamaz, inat çocuk, ben gidiyorumların adamı. Dershane çıkışları, Gülüm Abi'nin çayları, sahil geyikleri ve kütüphanede ne tarafa bakacağını şaşırmış şaşı gözlerin. Bir de dillere destan hayranların. Öyle farklısın ki, daha bir kaç aydır beraber olmamıza rağmen sevimliliğin bi kenara, şımarık çocuk triplerin, yerinde duramayan gidici hallerin ve inatçılığınla unutulmayacaklarımın arasında yerini aldın. Şimdi seni geç bulduğum için üzülmek yerine asla kaybetmemeye bakmalıyım galiba. Sen de her zaman yanımda kal, tamam mı Awe? Yine de çok abartma tabi de, yani işte, karşılaşırız herhalde bir gün! Tekrar görüşene dek hep böyle, kendin gibi kal ve bugünlerimizi unutma. Görüşürüz!
MEKO


Cenk (Awe);
Dostluğumuz benim her şeyi merak edip hayatına burnumu sokmamla başlamıştı. Tamam fazla merak iyi değil ama bana senin gibi bir dost kazandırdığı için çok memnunum. Ayrıca çok ısırdım çok satışa getirdim seni ama sonunda affettirmeyi de bildim kendimi. Belki dostluğumuz böyle daha da sağlamlaştı. Gerçi her şey senin olayları büyütüp kendini naza çekmenle başlıyordu ve bana yapmadığını bırakmıyordun, bi ayaklarına kapanmadığım kalıyordu. Unutmadan ben sözlerimi tutarım olum, söz verdiysem sana parmaklarını bile yiyebileceğin bir pasta yapacağım. Gelecekte çeşit çeşit pasta yaparım sana. Senin bana yaptıkların karşısında ve verdiğin değer karşısında bunlar hiç! Sağol her şey için, hayatlarımızın hep bir yerlerde çakışması dileğiyle...
ANGEL


Bir kerede okula zamanında gel ya. Ne zaman bir saatte buluşulur, sen hep geç kalırsın. Bu sende artık alışkanlık olmuş. Okula ya da dershaneye bir kere erken geldiğini görmedim. Hocalardan az mı azar işitirdin. Dershanede ve okulda yaptığımız sohbetlerimiz de unutulacak gibi değildi. Harika günler geçirdik, güzel geyikler yaptık ve bol bol güldük. İleride de böyle olması dileğiyle...
KAYRA


Cenk;
Yok yok olmaz bu kadar. Bir insan hayatı bu kadar umursamıyormuş gibi görünemez! Umursuyorsun hayatı biliyorum. Umursamama çabası bir yere ulaşmıyor çünkü. Canım benim çok dalga geçtik birbirimizle, çok kızdırdık birbirimizi. Çok tartıştık, çok bağrıştık ama yine de hep gülümsemeyi başarabildik. Kötü şeylerde hayatı alaya almayı, iyi şeylerde ise hayatın zevkini çıkarmayı başardık biz. Ve her günkü birlikteliğimiz bittiğinde inanıyorum ki farklı yerlerde olsak bile aslında hep birlikte olacağız. Mutlu olman dileğiyle... Sevgiyle kal...
MELİS


Takım arkadaşım Cenk'e;
Seninle üç senedir olan muhabbetimiz bu sene daha da bir samimileşti. Beden derslerinde ikimizin organize ataklarıyla attığımız golleri ve derslere geç gelişlerini hiç unutmayacağım. İdeallerini gerçekleştirmen dileğiyle...
UMUTCAN


Cenk kardişşş;
Sana iyisin, şirinsin, yakışıklısın diyeceğim ama bunlar bilinen şeyler. Başlarda sessiz, sakin, kendi köşesinde oturan biri gibi görürdüm seni. Her ne kadar yanıldığımı tanıdıkça anladım. Aslında seni çok daha önce tanımak isterdim. Ama olsun geçte olsa tanıdığıma seviniyorum. Çünkü sen olmasan kim benim hafta sonu sendromlarımı çekerdi. İyi ki varsın be Cenk. Sanırım zamanın geç kalmışlığına sızlanmak yerine geri kalan güzel günleri yaşamaya bakmalıyız. Yaşamında yüreğin kadar açık ve güzel olsun.
DUYGU


Bilmiyorum hatırlıyor musun? Seninle okul maçında hırlaşırken, kapışırken ve hatta küfürleşirken tanışmıştık. Üzülüyorum, ama küfürleştiğimize değil, geç tanıştığımıza. Çünkü aramızda böyle bir şey olmasaydı tanışamazdık. Seninle sadece bir iki senedir tanışık olmamıza rağmen bir arkadaşlık kurduğumuza inanıyorum. Sen gerçekten dost, muhabbeti güzel, bazen geyik, biraz kafası iyi, sağlam bir arkadaşsın. Bu arkadaşlığımızın bununla sınırlı kalmayıp ileride de devam etmesi dileğiyle...
Seni seven dostun...
GÜROL


Olum lise birdeki gibi yoktu! Zaten sınıf olarak mükemmeldik. Bıraksalar dağıtırdık o sınıfı olum. Kopya mı çekmek, en babasını çektik, baktık sınavlarda bir şey yapamıyoruz geyik yapmaya başladık. Derslere sığmıyordu muhabbetimiz. Kalmayan bir dayağımız vardı. Onu da beraberce yemedik mi Sıtkı'dan. Ama iyi oldu. Unutmak mı diyorsun, manyak mısın olum? O sıralar yaşanan maceralarımızı bırak unutmayı aklımdan çıkaramıyorum. Bir yıl boyunca insanların senelerini verseler bile yaşayamayacağı anları yaşadık. Unutmak mı? Ne zaman aklımdan çıkacaksın desene? Sevgilerle...
Can GENÇ


Cenk'e;
Sınıfımızın sıra dışı çocuğu. Uyanlara aldırış etmez. Alışılmışın dışında hareketleri, rahat tavırlarıyla her gün bir James Dean edasıyla sınıfa geç gelirdin. Onun dışında çok iyi bir futbolcu ve hakikaten iyi çocuksun. Hep mutlu ve rahat olmanı temenni eder, sana hayat boyu başarı ve mutluluklar dilerim.
OĞUZ