23 - SERDAR SARICA 
  

Onca yıldan sonra ayrılma olasılığının bile içimi burktuğu, dostum sırdaşım her şeyim Serdar'a...
Geçen yıllara bakıp, sevinçlerimizi kavgalarımızı gaza gelişlerimizi, başarılarımızı, üzüntülerimizi ve gururlarımızı hatırladıkça içimden sana sarılmak geliyor. Arada yaptığım aşağılamalar, uyuzluklarıma yaptığın kuvvetli misillemelerin ve tartışmalarımızın çoğunlukla senin galip gelişin (genelde sen haklıydın ama şşt.) başlarda biraz bocalamama yol açtıysa da aramızdaki dostluğu hep sıcak tutmayı başardık sanırım. Sen katarlarını hep seviyeli ve mantıklı bir iyilik çerçevesinde yol alabileceği, her sorunu hesaplayarak alıp sonradan hiç pişman olmuyorsun ve artık söylediğin hiçbir şeyin altında kötü niyet aramıyorum. Benim gibi hayatı çam devirmek olan bir insanın taptığı bu özelliklerin yanı sıra hayatımda gördüğüm en kıvrak zekalardan birine de sahipsin. Karşılaşıp da umutsuzluğa kapıldığın sorun görmedim o kadar yol boyunca. Benim "Eyvah napçaz?"dediğim anlarda sen konsantre olmuş sorunu çözmeye çalışıyordun ve hep başarıyordun. Yaşamı ti'ye alışımız belki de dostluğumuzun en önemli noktalarından biriydi. İğrenç derecede abartı geyiklerimize etraftakilere yaşattığımız dumurların hangi birini yazayım bilmiyorum. Yaşlandığımda bu günlere bakıp 'harika günlerdi' diyebileceksem bunu sağlayanların başında sen geliyorsun. Her ne kadar bu yazıyı sanki ayrılıyormuşuz, dostluğumuz bitiyormuş gibi yazıyor görünsem de böyle bir şeyin olmayacağını sen de biliyorsun. Ben senden ayrılırsam bitkisel hayata girerim. Hep beraber olmak dileğiyle...
ÇAĞRI


O sessiz vücudunun altında yatan çılgın çocuğu bilen sınırlı kişilerden biriyim. Seni millet böyle kendi çapında sessiz sakin biri biliyor. O duyguyu sen de iyi yansıtıyorsun ama ha! Kimse sana yakın olmadan senin kafa biri olduğunu bilemez. Ayrıca seni kimse mat edemez. (ee ne de olsa ben yetiştirdim. Hoş artık ben bile mat edemiyorum seni) Hep böyle doğru ve iyi düşünürsün. Bu yüzden senle kavga etmeyi düşünen kişi ya delidir, ya da seni çekemiyordur. Bir ara bizi bırakıp İzmir'e gittin ya ne koymuştu bana. Sadece arada bir sesinle bunu gideriyorduk. Sonra hasret bitti, yine kavuştuk. Yine bildiğim, tanıdığım Serdar. Eskisinden hiçbir şey kaybetmemiş aksine daha da bir tecrübe kazanmışsın her konuda (çapkın...) Bir de o ellerine hastayım be abi. Nasıl yapıyon o elleri öyle. Tam bir elastiksin diyebilirim. Ama en güzeli hiç sinirlenmemen. Ben senin sinirlendiğini bilmem abi. Nasıl sabır bunları kaç kişi bilir bilmem ama ben seni tanıdığım için hayatımdan çok memnunum abi. N'olursa olsun bu dostluğun devamı dileğiyle.
CENK


Kimsenin sizinle ağız dalaşına giremeyeceğini, herkesi dumur edebileceğinizi ve kimsenin sizle baş edemeyeceğini mi düşünüyorsunuz? Tabi ki Serdar'ı henüz tanımıyorsunuz. Biliniyorum melekler ne yazıyorlar, hatasız kul olur diye arabesk yaptıracak kadar müthiş bir karışım bu, karizmatik, her şeye uyan, beyefendi, kafa geyik bir kişilik. Babam dede oldu abi, onu senin kadar olgun görmedim hiç. Tabi senin de zaafların da yok değil. Burada anlatmak biraz ayıp oluyor, sen de bilirsin. Futbol, basketbol, tavla, satranç... hepsinde haklarım seni. Sen hem bizim en ağır başlımız hem en geyiğimizsin, yokluğunda değerini daha iyi anladık onun için de şimdi tedirginlik duyuyorum gerçi ben seni yine de bulurum, İzmir'de bile buldum seni. Senin gibiler pek kolay doğmuyor doğrusu, bulununca da bırakılmıyor. Yani adamda feci halde bağımlılık yaratıyorsun. Belki de tek kötü yanın bu. İnan çok aradım ama yalnız bunu bulabildim. Beraber mutlu olmak dileğiyle... Eyvallah!!!
AHMET


İlkokulun efendi çocuğu ve lisenin geyik adamı. Ne zaman vazgeçeceksin benimle uğraşmaktan bilmiyorum ama delirtmek için pek vaktin kalmadı galiba başımın belası. Abi ben bu kadar geyiğin senden çıkacağını rüyamda görsem inanmazdım! Sayende son yılda, kungfu, karate, sumo, aikido (bi de avokado vardı ama o meyve tabii) dallarında rekora koşuyorum. Neyse (geyik aştı iyice) yıllarca aradan sonra kaldığımız yerden, çok daha sıkı bir dostlukla devam ettik. Kozluk-Y. Kaptan arasını yürüyerek okula perişan halde gidişlerimizi, seni her sabah 20 dk. Bekleyişimizi, hazır olan (?) ama bir türlü gelmeyen çaylarımızı asla unutma. Ben her hatırlayışımda gülecem. Çünkü bir çok erkeğin kılını kıpırdatamayacağı yerde kibarlık eden dostumuzun nasıl tepesine çıktığımız gelecek! Bir gün yine yollarımız kesişecek eminim. O güne dek hep böyle olduğun gibi kal. Görüşmek üzere...
MEKO


İyi ki kürkçü dükkanına döndük Serdar! Böylece o tavla turnuvaları ve tüm pullar bitinceye kadar kazanacağım iddia eden ütopik bir o kadar da komik TAVLA LÜGATI cümlelerinle eğlendirici, sevindirici, mutlu anılar yarattın. Öyle memnunum ki ortaokuldan beri parça pinçik de olsa iyi bir dostluğumuz olduğuna! Hep biliyordum ne kadar açıklanamaz, elleri öpülesi, olgun biri olduğunu. ve 7 yıl kısa, geliyor, konu sen olunca iyi ki varsın, iyi ki hep aynı sınıftaydık, iyi ki ortaokuldaki inektin, iyi ki doğdun! Ne yazık ki tavlayı hiç öğrenemeyeceksin! Olsun, unutulmaz bir dostsun. Kendini geliştirdikçe, cesaretini topla ve benden yardım iste! Tavla, senle hep yensem de sıkıcı olmuyor! Şeytanın bol olsun.
EVO


Yıl 1997: Ailece gittiğimiz bir piknikte karşılaştık ilk kez. (Babamın arkadaşının oğluymuşsun) (Ne yalan söyleyeyim Anadolu Lisesindesin diye kıskanmıştım)
Yıl 1999: Anadolu lisesi sınavını kazandım ve sınıfa girdim, bi baktım sen. İkinci kez karşılaştık ve belki de uzun yıllar sürecek arkadaşlığımızın temellerini attık.
Yıl 2000: Depremle değişen kaderimiz aynıydı. İkimiz de İzmir'e taşındık (komşuyduk) Aynı sıkıntıları, aynı okulu, aynı mutlulukları paylaştık. (Beni bir gün satıp cafeye gitmenizi unutmadım)
YIL 2001: İzmit'e döndüm (tabi sen de) Yine aynı okuldayız ve yine aynı kaderi paylaşıyoruz. Nice aynı paylaşımlara.
IŞIL


Serdarcığım; gerçekten sınıfta örnek alınacak nadir insanlardan birisin, derdim ama lisede çok değiştin. Aklın başka taraflara kaymış. Ama ortaokulda çok şey paylaştık. Samimi ve sıcak bir arkadaşlığımız oldu. Göze çarpan yakışıklılık, karizmatik, sessiz ve sakin özelliklerin var. Umuyorum ileride istediğin her şeye kavuşursun. Güzel bir kız ile hayatını birleştirirsin. Mutlu ve saadet dolu bir yaşamın olur. Senden ayrılmak zor geliyor bana. Ama buna mecburuz...
FARUK


Hey elastik insan! Seneler önce başlayıp iniş çıkışlar karşısında hala devam eden bu dostluk unutmak sözcüğünün yanından bile geçemez. Daha bacak kadarken yaptığımız çılgınlıklar, yaşadıklarımız, paylaştıklarımız, sınıfta deli danalar gibi koşuşturmalarımız ve daha bir çok şey... Bunlar ki asla aklımdan çıkmayacak şeyler. Ama en önemlisi seni hiç unutamayacağım. Hem dostluğumuz seni hatırlatacak hem de senin faklılığın. Ben senin yaratılırken biraz teknik aksamalara maruz kaldığını düşünüyorum. Ee yalan mı? Bütün eklemlerinin 180° açılması, çok ciddi duruşların, yürüyüşün, ama aslında geyiğin alası oluşun, ciddilikle zorda kalmadıkça pek alakan olmaması bi de o akıl almaz zekan, harbiden zekana hayranım. İşte bunlar seni unutturmayacaklar bana. Bu dostluğu ileride de hatırlayalım ok? Bu güzel seneler için sağol arkadaş. Umarım hayatta istediklerini elde edersin.
AYSUN


Elastik arkadaşım okula ilk geldiğimde bir hata yapıp seninle Alican'ın arkasına oturdum. Ondan sonra zaten olan oldu. Alican "STI" derken sen de "BİLO" (Bülent Ersoy) diye dalga geçip durdunuz. Bir saf kızın duygularıyla oynamaya başladınız. Hadi sti neyse saçlar benziyor. Ama Bilo ile ne alakam var oğlum ya. Cinsiyetimiz bile tutmuyor yani. Ayrıca söyleyeyim ki ben de seni Jennifer Lopez'e benzetiyorum. Onun gibi elastiksin. Neyse ayrılan yollarımızın birleşmesi dileğiyle... (Şimdi bunu Çağrı okurken başlayacak yaw bu kız hep aynı şeyi yazıyor diye. Sanane Çağrı istediğim şeyi yazarım.)
STI DOLMA GÖKÇEN


Serdar okul yaşantımda sevip saygı duyduğum ender arkadaşlarımdandır. Zeki, mantıklı, tutarlı kişiliğiyle bizlere iyi bir örnek oluşturur. Okulumuzun espri ve ciddiyet arasındaki ince çizgiyi yakalamış ender kişilerdendir. Her zaman geleceğe umutla bakan arkadaşıma üniversite sonrası yaşantısında başarılar ve mutluluklar dilerim.
Can Geçkin


Seni gören karizmatik, kendini beğenmiş havalı bi tip sanır. Ama seni tanıyan böyle olmadığını anlar. Biz de seni çok iyi tanıdık, harika bir kalbin olduğunu anladık. Senin dostluğun sayesinde çabuk kaynaştık ve güzel günler yaşadık. Bizi ne kadar sinirlendirsen de ne kadar bizimle kafa bulsan da sana kızamadık. Aramıza uzun yollar ve uzun zamanlar girdi. Ama sevgimiz hiç azalmadı. Sen belki inanmıcan ama cidden öyle. Hayatta tanıyabileceğimiz en iyi en anlayışlı insanlardan birisin. Umarız ki hep böyle kalırsın. Hayatta karşına çıkan her şey kalbin kadar güzel olsun. Dostluğunu unutmayacağız. Ne zaman ihtiyacın olursa biz hep senin yanında olacağız. Bizi unutma!
GÖZDE U. - GÖZDE F.


Tanışalı 7 sene oldu fakat bi dostluk kuramadık ne yazık ki. İzmir'e gitmeseydin belki de kurabilirdik. Yine de iyi kötü anılarımız oldu beraber. İlerde bunları hatırlayıp gülmen ve beni umursaman dileğiyle.
GÖKSUN


Ah canım benim be! Seninle geç tanıştık. Daha seninle okey oynamanın tadına varamadan okul bitecek. Ama olsun, hiç olmazsa mezun olduktan sonra oynarız. Ayrıca senin gibi bir "dost"la tanıştığıma çok memnunum. Bunu içten söylediğimi bilmeni isterim. Futbol fanatiği olman ve bilgisayar oyunlarına düşkün olman sana çabuk ısınmamın göstergesi olsa gerek. İleriki yaşamında da seni unutamayacak dostunu senin de unutmaman ve arkadaşlığını benden esirgememen dileğiyle.
GÜROL